Devletin kamu yararını gözeterek gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malları, ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde ve bedelini ödeyerek, mülkiyetine geçirme işlemidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46. maddesine göre; "Devlet ve kamu tüzel kişileri kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir."
Hukuk büromuz, kamulaştırma sürecinde, hak sahiplerinin haklarını korumak amacıyla etkin bir hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır. Gerek idari süreçte, gerekse kamulaştırma bedelinin tespiti, acele kamulaştırma davaları, fiili el atma ve kamulaştırmasız el atma durumlarında uzman ekibimizle yanınızdayız.
Kamulaştırma sürecinde yaşanabilecek hukuka aykırılıklara karşı taşınmaz sahiplerinin anayasal haklarının savunulması, adil ve gerçek bir bedel tespiti yapılması, gerekli itirazların zamanında ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi konusunda müvekkillerimize titizlikle rehberlik etmekteyiz.
Danışma Talebinde BulununKamulaştırma hukuku, devletin kamu yararı amacıyla özel mülkiyete konu taşınmaz mallara bedeli karşılığında el koymasını düzenleyen hukuk dalıdır. Bu süreç, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında yürütülmektedir.
İdarenin kamulaştırma bedelini peşin ödeyerek taşınmazı edinmesidir.
Acil durumlarda mahkeme kararıyla bedel sonradan belirlenerek taşınmazın derhal alınmasıdır.
İdarenin, herhangi bir yasal süreç olmaksızın taşınmaza el koymasıdır.